Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinin verilerine göre dünyanın enerji ihtiyacının yüzde 30 unu deniz dalgalarından karşılamak mümkün. İspanyollar bu yönde ilk adımı çoktan attı.
Rüzgâr, güneş ve biyokütleden enerji üretimi bir ütopya olmaktan çıkalı çok zaman oldu. Teknik altyapının gelişmesiyle küresel enerji ihtiyacının her gün daha büyük bir kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanıyor.
Deniz dalgalarının gücünü kullanarak enerji üretimi ise henüz emekleme aşamasında. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) verilerine göre küresel enerji ihtiyacının yüzde 30 nun deniz dalgalarının hareket enerjisinden karşılanması mümkün. Ancak bunun gerçekleşmesi için daha kat edilmesi gereken uzun bir yol var.
Köyün elektriği denizden
Bu yaz dünyanın ilk ticari dalga enerjisi santrali İspanya’nın Bask bölgesinde üretime başladı. Bu santral, Atlas Okyanusu’nun kıyısında bulunan Mutriku köyünün enerji ihtiyacını karşılıyor.
İspanyanın Bask bölgesinin kıyı şeridindeki Mutriku kasabası âdeta bir yağlı boya tabloyu andırıyor. Tepelerin yamaçlarında birbiri ardına sıralanan rengârenk evler… Çevresi doğal taşlarla örülmüş liman havuzunu paylaşan balıkçı tekneleri ve yelkenliler… San Sebastian’ın yaklaşık 30 kilometre batısında yeralan 5 bin nüfuslu bu şirin kasabada ileri teknoloji bir enerji santrali olduğuna inanmak çok güç. Ama bu bir gerçek. Temmuz ayında üretime başlayan santral 600 kişinin enerji ihtiyacını karşılıyor.
16 bölmeli dalgakıran
Bask Bölgesi Enerji Ajansı Genel Müdürü José Ignacio Hormaetxe santral ile gurur duyuyor: “Mutriku, bugünden itibaren dalga enerjisi alanında bir referans durumundadır. Deniz dalgasından elde edilen elektrik enerjisini tüketiciye ulaştıran ilk tesis budur.”
Limanı döven muazzam dalgalardan yeni inşa edilmiş dalgakıran ile elektrik elde ediliyor. Mühendis Yago Torre, büyük bir demir kapıyı açıyor ve beton yapının içini gezdiriyor. Dalgakıranın içinde denize açılan toplam 16 bölme bulunuyor. Mühendis Torre santralin çalışma prensiplerini şöyle anlatıyor: “Dalgalar içeriye dolduğunda bu boş bölmelerdeki havayı itiyor. Hava yükseliyor ve jeneratöre bağlı türbinlere doğru sıkışıyor. Türbinler hareket ediyor ve onlar hareket ettikçe elektrik enerjisi üretiliyor.”
Maliyeti 7 milyon euro
Aynı teknikle çalışan deneme amaçlı tesisler daha önce de vardı. Ancak Mutriku’daki enerji santrali bu yöntemin ticari olarak kullanıldığı ilk örnek oluyor. Türbinler Alman bir imalatçının İskoç kızından alınmış. Ancak tesisin geri kalanı Basklı bir şirket tarafından inşa edilmiş. Proje 7 milyon euroya mal olmuş. Bask Bölgesi yönetimi, liman duvarlarının inşasını yenilenebilir enerji için ayrılan farklı kaynaklardan finanse etmiş.
Bask bölgesinin enerji dağıtım kuruluşu EVEnin yenilenebilir enerjiler bölüm başkanı Javier Marqués, deniz dalgasından enerji üretiminin Mutrikuyla sınırlı kalmayacağını belirtiyor: “Bask bölgesi için öncelikle bir dalga haritası çıkardık ve dalgaların potansiyel enerjisini hesapladık. Yaptığımız araştırmada elimizdeki teknolojiyle teorik olarak Bask bölgesinin enerji ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayabileceğimiz sonucuna vardık.”
Çevreyle dost enerji üretimi
Elbette teknik altyapı kusursuz değil. Bu yüzden Mutriku’daki tesis planlandığından iki yıl geç devreye girmiş. Eleştirmenler, yılda sadece 600 Megavat/saatlik bir üretim kapasitesine sahip olduğu düşünülürse santral için yapılan harcamaların bir hayli yüksek olduğunu söylüyor. José Ignacio Hormaetxe ise bu eleştirilere karşı çıkıyor ve bu tip santrallerin çevreye zarar veren enerji üretimini ve ithalatını düşürdüğünü belirtiyor. Buna karşılık endüstriye yeni teknikler geliştirme ve yeni pazarlar açma imkânı sunduğunu da sözlerine ekliyor.
www.dw-world.de/dw
21 Eylül 2011