‘Güneş enerjisi sanayide fark yaratacak’
“Güneş enerjisine herkes; temiz enerji ve enerji arz güvenliği olarak bakıyor. Oysa depolama ve malzeme bilgileri ile yeni zamanın ilk adımları atılıyor. Güneş enerjisiyle, fark yaratan sanayi atılımları olacak…”
Bu sözleri, Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül’den dinliyoruz. Zorlu Enerji’nin, B20 (Business 20) kapsamında Bloomberg New Energy Finance (BNEF) ile hazırladığı “Güneş Enerjisi Raporu” tanıtım toplantısında bir araya geldiğimiz Yüngül, güneş enerjisini akıllı telefon teknolojisindeki gelişmeye benzetiyor.
Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak ve BNEF Uygulamalı Araştırmalar Başkanı Itamar Orlandi’nin de katıldığı toplantıda, verilmek istenen mesaj; aslında adresi Ankara olmakla birlikte, B20 zarfı içinde sunuluyor.
Yüngül, “Türkiye’de 3000 MW’lık lisansın verilmesi çok önemli olacak. Dünyada güneş enerjisi yatırımı hep iç tüketime dayalı yapılmaya başlanıyor, ihracat sonradan geliyor” diyor.
‘TÜRKİYE İÇİN BİÇILMİŞ KAFTAN’
Güneş panelleri üretimini akıllı telefonlar ve TV ekranlarında yaşanan gelişmelere benzeten Yüngül; grup şirketlerinden Vestel’in üretim alanlarını hatırlatarak, “Yalnız panellerle değil; enerjinin depolanması, pil üretimi, toprak elementinden, kimyasallara kadar malzeme bilgisi ile de ilgileniyoruz. Grup olarak bu tür üretimlere aşinayız” diyor ve hedeflerini açıklıyor:
“Güneş’i temel sektör olarak görüyoruz.”
Sinan Ak, Zorlu Enerji’nin 745 MW’sı yurtiçinde olmak üzere toplam 1045 MW kurulu gücünün yüzde 39’unun yenilenebilir kaynaklar olduğunu vurguluyor.
Türkiye ise güneş enerjisi yatırımında tam manası ile emekliyor. Vestel’in 18 MW’lık güneş enerjisi ruhsatı varken, 2014 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin 93 MW’lık kurulu gücü bulunuyor.
Yüngül, “Güneş enerjisine en çok yatırım yapan gruplardan biriyiz. Enerjide dışa bağımlılık ve arz güvenliği sorunu, güneşe hızlı biçimde yatırım yapmamızla aşılacağı gibi, bugünlerde hiç konuşmadığımız şeyleri konuşacağız” diyor.
2023 yılına kadar 13 bin MW (2 Tuz Gölü kadar alanı kaplıyor) güneş enerjisi kapasitesi hedefine ulaşmak için, yılda 2 bin MW’lık kapasite yatırımı gerekiyor. Bu da yılda 2 milyar dolar yatırıma karşılık geliyor.
Güneş enerjisi teknolojisinde öyle hızlı gelişmeler oluyor ki, 3’üncü, 4’üncü fabrikada maliyet daha da aşağıya düşüyor…
Pil üretiminde yerli girdi oranının yüzde 80’lerde olduğunu söyleyen Yüngül, “Türkiye için biçilmiş kaftan. Hem güneş enerjisi teknolojisinin gelişmediği yerlere yakınız, hem de teknoloji olarak bölgenin en iyisiyiz. Türkiye’de güneş panelleri tarlaları kurulacak. Türkiye’de panel üretmenin maliyeti Malezya ya da Çin’den yüksek değil” dedikten sonra, 3000 MW’lık lisansların önümüzdeki 3-4 ayda verilmesini beklediklerini de açıklıyor.
‘20 BİN LİRAYA, 20 YILLIK ENERJİ İHTIYACI KARŞILANIR’
2023 yılı için “Türkiye Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planı”nda konulan 5 GW’lık kurulu güç kapasitesi hedefini, 13 GW olarak revize eden söylemlere dikkat çeken Yüngül, bu miktarın 25 GW’a kadar artma potansiyelini de dışlamıyor.
Lisanssız güneş enerjisi üretmek üzere çatısına paneller konulan bir evin yapacağı yatırımı sorduğumuzda “20 bin lira yatırımla, 20 yıllık enerji ihtiyacı karşılanabilir” diyen Yüngül, “Gelişen teknolojiler karşısında bu 1 MW’lık güneş panelleri, çöplük haline gelebilirler” uyarısını da yapıyor.
Güneş panellerinin yüzde 80’ninin de Çin’den ithal edildiğinin altını çiziyor.
Tam olarak başlıktaki bu cümle olmasa da, “Türkiye senaryonuzda nükleerin payı neden düşük gösteriliyor?” soruma, Itamar Orlandi; “Planlanan zamanlarda yatırımlar gerçekleşmeyecek. Nükleerin stratejik bir karar olduğunu, çok gerekli bir yatırım olduğunu düşünmüyorum. 3 nükleer santralIn 12 bin MW’lık bir enerji kapasitesi yaratması planlanıyor, ancak 4 bin 800-5 bin MW gerçekleşebilir” yanıtını veriyor.
Raporda Türkiye’nin toplam 72 bin MW bandında olan 2013 yılı enerji kapasitesi; doğalgaz ve hidro kaynaklara dayanırken, 2030 yılında 120 bin MW’a çıkacak toplam kapasitede; kömür, rüzgâr ve güneşin payı yüzde 50’ye yaklaşıyor.
Kömür santrallarından, sıvılaştırılmış gaz üretiminin maliyetinin düşmesi ise sürpriz gelişmeler sağlayabilir.
RAPORDA GÜNEŞ PARLIYOR
Bloomberg New Enerji Finance ve Zorlu Enerji’nin Türkiye için hazırladığı “Güneş Enerjisi Raporu”nda şunlara dikkat çekiliyor:
Ulusal Enerji Ajansı (IEA) raporuna göre güneş enerji kapasitesi 2000-2014 yılları arasında 100 kat arttı.
2000 yılında yaptığı projeksiyonlarda 2010 yılı için güneş enerjisi kapasitesini 4 GW olarak öngörüyordu. 2010 yılına gelindiğinde gerçekleşen rakam öngörülenin 10 katına ulaştı. Yine 2010 yılında yapılan 2020 projeksiyonu 113 GW olarak hesaplanmıştı. Fakat bu öngörü de 2013 yılında aşılarak, 136 GW’a; 2014 yılında da 178 GW’a ulaşıldı.
2014 yılında 40 GW güneş enerjisi sistemi kuruldu.
İyimser senaryolar önümüzdeki 5 yılda, güneş enerjisi kapasitesinin toplam 540 GW’a kadar çıkabileceğini öngörüyor.
Yüzölçümü Türkiye’nin yarısından daha az olan Almanya ise 40 bin MW’ı bulan güneş enerjisi kapasitesini 2030 yılında 66 bin MW’a çıkarmayı hedefliyor.
2000-2014 yılları arasında AB’de ilave yenilenebilir enerji üretiminin yüzde 39’unu güneş enerjisi oluşturuyor.
Önümüzdeki 4 yıl içerisinde global kapasite 3 katına çıkacak.
Avrupa’da güneş enerji sistemlerinin fiyatının önümüzdeki 10 yılda yüzde 75 oranında düşmesi bekleniyor.
2012 yılında tüketilen enerjinin yüzde 65’i fosil kaynaklardan, yüzde 2’si güneş enerjisinden sağlanırken; 2040 yılında fosil yakıtların payı yüzde 36’ya gerilerken, güneş enerjisi diğer tüm kaynaklara göre daha hızlı büyüyerek yüzde 26’ya yükseliyor. Serpil Yılmaz
www.haberturk.com
01 Ekim 2015