Dünya Çevre Günü
Makine Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Hüseyin Barut, dünyada yaşanan çevre tahribatlarının son bulmasını umuduyla, yaşanır bir dünya için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması gerektiğini bildirdi.
MMO Başkanı Barut "5 Haziran Dünya Çevre Günü" dolayısıyla yayınladığı mesajda, "Ülkemizde ve dünyada yaşanan çevre tahribatlarının son bulmasını umut ediyor, yaşanır bir dünya için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz" dedi.
Barut çevre sorunları artık doğal yaşamı ve insanlığı tehdit eder noktaya geldiğine değinerek, şunları kaydetti: "Sık sık yaşanan erozyondan, su kirliliğine, küresel ısınmadan radyoaktif atıklara kadar uzanan bir dizi çevresel sorun, nükleer santraller ve hidroelektrik santrallerinin çevreye bıraktığı tahribat ülkelerin ve insanlığın kaçınılmaz sorunlarının başına yerleşmiştir. Ekolojik krizin en önemli göstergesi de enerji tüketiminin kapasitesinin üstüne çıkması ile yaşanan küresel savaşlardır. Bugün Dünya ülkeleri enerji ve doğal kaynaklar nedeniyle savaşmaktadır. Var olan tüketim mallarının %85 i zenginler tarafından üretilmekte ve enerjinin de yüzde 75 i gelişmiş ve güçlü ülkeler tarafından kullanılmaktadır.
Çevrenin doğal kaynaklarının korunması, insan ve canlı sağlığının yanında sanayi, ulaşım, enerji politikalarının da korunması ve geliştirilmesiyle paraleldir. Yaşanabilir bir dünyanın gerçekleşebilmesi için ise, toplum ekolojisinin oluşması gerekir. Bu noktada Makine Mühendisleri Odası olarak, devlet politikasının çevreyi kirletmeyen, doğal hayatın dengesini bozmayan yenilenebilir enerji kaynaklarımızın kullanımı adına teşviklere açık bir hale gelmesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Ülkemizin yenilenebilir enerji kaynakları konusunda çok ciddi potansiyeli vardır. Dünyanın toplam jeotermal potansiyelinin sekizde biri Türkiyede bulunmaktadır."
Makine Mühendisleri Odası olarak yenilenebilir enerjilerin daha süratli hayata geçirilmesi için çalıştıklarını kaydeden Barut, araştırmalara göre, 2025 yılında enerji ihtiyacının bugünkünden yüzde 65 daha fazla olacağını ifade etti.
Barut şöyle devam etti: "Bu nedenle, kendi enerjimizi doğamıza zarar vermeden üreterek kalkınmamızı gerçekleştirebilir, dışa bağımlılığımızı azaltabiliriz. Gelecek nesillere temiz bir doğa, dereler, ormanlar bırakmak zorundayız. Tüketim alışkanlıklarının değişmesi ile yaygınlaşan ambalajlı ürün kullanımı ve kullan at türünden malzemeler, bugün dev boyutlara ulaşan çöp sorununun başlangıç noktası olmuştur. Bunun yanında plastik atıkların ya da plastik türevi atıkların çöp dağlarını oluşturan atıklar içinde, zehirli radyoaktif atıklardan sonra en tehlikeli atık türü olduğu ortadadır. Plastik atıklardan, radyoaktif atıklara kadar çöpün içeriğini oluşturan malzemeler çeşitlilik göstermektedir. Maalesef dünya kapitalizmin çöplüğü olmuş ve insanlık çöp sorunu, çöp dağları ile karşılaşmıştır. Oluşan iklim değişiklikleriyle en büyük mücadele yeşil enerji kaynaklarının kullanımı ve korunması ile sağlanabilir."
Çevre kirliliğinin Antalyayı iki bel kemiği noktasından vurduğunu da vurgulayan Hüseyin Barut, turizm kenti olmasının verdiği özellikle, kış ve yaz aylarında farklı çevre kirliliklerine maruz kalan Antalyanın hava kirliliği, deniz kirliliği, havaalanı çevresinde yaşayan vatandaşların maruz kaldığı gürültü kirliliği ile baş ettiğine dikkati çekti.
Barut şu görüşleri dile getirdi: "Çevre politikaları, kentleşme bilincinin oluşturulması ile doğru olmayan HES projelerine izin vermeyerek, deniz kirliliğini kontrol ederek, arıtma tesislerinin sayısını artırarak, ve çevre dostu yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımıyla gerçekleşebilir. Gelecek nesillerin sağlıklı ve güvenli bir şekilde yaşaması için çevremize ve doğamıza sahip çıkmalıyız." ANTALYA (Anadolu Ajansı)
03 Haziran 2011