2010, bilimsel gelişmeler açısından verimli bir yıl oldu. Şimdilik laboratuvarlarda birer araştırma sonucu, birer bulgu olarak kalan keşiflerin, çok yakında günlük hayatımıza da yansıması bekleniyor.
Amerikan Science dergisi, kuantum cihazını 2010 yılının en önemli buluşu seçti. Mekanik yasalarına göre değil, atom ya da molekül gibi tepki veren kuantum cihazı, sürekli hareket halinde olmasıyla dikkat çekiyor. Çıplak gözle görülebilen dünyanın en küçük cihazı, "mekanik yasalarına göre hareket etmeyen ilk yapay nesne" olarak tanımlanıyor. Kuantum cihazı yarı iletken, saç teli kadar ince bir metal paletten oluşuyor. California Üniversitesinden Andrew Cleland ve John Martinis tarafından geliştirilen buluşun, makinelerin kuantum enerjisiyle hareket etmesi konusundaki yeni gelişmelerin önünü açması bekleniyor.
Yapay canlı yaratma konusunda ABD’li bilim adamı Craig Venter liderliğindeki bir grup araştırmacı tarafından kaydedilen gelişme, 2010’un en önemli buluşları listesinde yer aldı. Araştırmacılar, insan yapısı DNAyı kullanarak yaşayan bir hücre yaratmayı başardılar. Buluşun, yapay yaşam formlarının üretilmesinde ilk adımı meydana getirebileceği vurgulandı.
Genetik biliminin yükselişi
2010da modern insanla Neandertal insanının gen yapısının kesiştiği belirlendi. Bunun için yeni DNA inceleme ve kıyaslama yöntemleri kullanılarak, Hırvatistandaki Vindiglia Mağarasında bulunan, 38 bin ile 40 bin yıllık 3 Neandertal kadına ait fosilleşmiş kemikler analiz edildi. Araştırma, bugünkü insanın genlerinin yüzde 1 ile yüzde 4ünün 30 bin yıl önce soyu tükenen Neandertalden geldiğini ortaya koydu.
Güney Afrika’dan Peru’ya 2 bin 500 denek üzerinde yapılan ve 3 yıl süren bir araştırmada, ağızdan alınan kombine ilaç tedavisinin, eşcinsel erkeklerde AIDS hastalığının sorumlusu virüsün (HIV) enfeksiyon riskini yüzde 43,8 oranında azalttığı tespit edildi. Science dergisi, bu araştırmanın sonucunu da yılın en önemli bilimsel olayları arasına aldı.
Bağışıklık sisteminin hastalıklarla mücadele etmesinde önemli rol oynayan bir proteinin üretilmesinden sorumlu CISH genindeki 5 değişimi ölçen araştırmacılar, bu gendeki tek bir mutasyonun, kişinin hastalıklara açık olma riskini yüzde 18 artırdığını saptadı. Yeni tedavi yöntemleri ve daha etkili aşıların geliştirilmesi için bağışıklık sisteminin daha iyi anlaşılmasının yolunu açması beklenen araştırma sonuçları da 2010 yılının en önemli buluşları arasında yer aldı.
Science dergisi, gen araştırmalarının hız kazanmasını ve maliyetleri önemli ölçüde düşüren yeni yöntemlerin devreye girmesini 2010’un önde gelen bilimsel olayları arasına kattı. Bu alandaki araştırmaların, insanın genetik özelliklerinin yanı sıra diğer canlılara kıyasla farkını ortaya koyduğuna dikkat çekildi.
Son 10 yılın en önemli keşifleri
Science dergisi son 10 yılın en önemli bilimsel olaylarının da bir listesini çıkardı. Genetik alanında Alzheimer, şeker ve kanser gibi hastalıkların tedavasini sağlayabilecek derecede önem addedilen genetik araştırmalar, bu kapsamda ilk sırada yer aldı.
2000’li yıllarda evrenin yapısı hakkında da yepyeni bilgiler elde edildi. Karanlık madde ve karanlık enerjiye ilişkin mevcut teorileri destekleyen bulgular elde edildi.
Science dergisi, Mars’ta su bulunmasını son 10 yılın en önemli keşiflerinden biri olarak değerlendirirken, bunun, Kızıl Gezegen’de daha önce hayat bulunduğuna dair spekülasyonları güçlendirdiğine işaret etti. Astronomların güneş sistemimiz dışında 500’e yakın yeni gezegen keşfi de 10 yılın kayda dağer bilimsel olayları arasında anıldı.
www.dw-world.de/dw / 29 Aralık 2010