Bakan Yıldız Gaziantep 1. Uluslararası Enerji Zirvesine Katıldı.
Bazen paranın zihniyetten daha hızlı büyüdüğünü, bu durumun çok tehlikeli ve riskli olduğunu dile getiren Yıldız, Ama Gaziantep paradan daha hızlı büyüyebilecek zihniyeti ortaya koymuş durumda ve 6 milyar dolara yaklaşan ihracatıyla da bunu ispatlamış durumda. O açıdan bir şehirde bu kültürün oluşabilmesi çok ciddi bir uzlaşı ve beraberlikle ancak tesis edilebiliyor diye konuştu.
Obez bir büyümenin, yani sanayisi çok iyi gitmiş, kültürü geri kalmış bir şehrin düşünülemeyeceğini, mutlaka birisinin diğerini aşağı doğru çekeceğini vurgulayan Yıldız, şöyle konuştu:
Gaziantepte ben arkadaşlara şahidim. Başta Genel Başkan Yardımcımız (Hüseyin Çelik) olmak üzere, tecrübeleriyle beraber milletvekili arkadaşlarımız hem Gaziantepin hem bölgenin hem de ülkemizin kalkınmasına çok ciddi katkılar koyuyorlar. Sayın Valimizin, belediye başkanlarımızın ve sivil toplum örgütlerimizin, sanayicilerimizle beraber, tüccarlarımızla beraber ortaya koyduğu bu etkinliğin biz burada semeresini hep beraber görmüş oluyoruz. Dün bahsettik. Dünya büyüyor ama Türkiye dünyadan hızlı büyüyor. Türkiye büyüyor ama Gaziantep Türkiyeden daha hızlı büyüyor. O açıdan omuzlarında kısmen de olsa Türkiyeyi taşıyan bir Gaziantep görüyoruz. O yüzden ben emeği geçen arkadaşlarımızı bir kez daha tebrik ediyorum, kalbi şükranlarımı sunuyorum.
-BÜYÜMEYİ YÖNETMEK DEĞİŞİRKEN ZORDUR-
Bakan Taner Yıldız, büyümeyi yönetmenin değişirken zor olduğunu, değişirken de büyümenin bir o kadar zor olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
Türkiye bunların her birini aynı kaba sığdırmak zorunda kaldı. Çünkü insanımızın hakettiği refah seviyesinin kendisine iade edilmesi gerekiyordu. Bu iade son derece gecikmişti ama dediğim gibi bu ülkenin iradesi hamdolsun artık geri dönülmez refah seviyesini satın aldı ve vatandaşlarımıza da bunu iade etti. Bu yapılanlar gerekliydi ama yeterli değil. O yüzden Sayın Başbakanımızın 2023 yılı hedefleri bu manada her birimizin anlayışını değiştirecek bir yapıyı getirdi. Sanayide de hedef olmazsa olmaz, siyasette de olmazsa olmaz, ticarette de olmazsa olmaz. Her birimizin hedefleri olacak ve dünyadaki hak ettiğimiz yeri hep beraber almış olacağız.
10 yıl önce Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) üç katına çıkacak dendiğinde çoğunun bunu ihtiyatla karşılayacağını aktaran Yıldız, Bu siyasi parti ve anlayışından daha bağımsız bir olgudur. İnanmak istersiniz ama tam inanamazsınız. Ama şu anda 11 yıl sonra Gayri Safi Yurtiçi Hasıla tekrar 3 katına çıkacak dediğimizde inanan arkadaşlarımızın sayısının arttığını görüyoruz dedi.
-ENERJİ SEKTÖRÜNDEKİ DURUM-
Konuşmasını, enerjide durum nasıl? sorusuyla sürdüren Yıldız, dünyaya bakıldığında bu konuda çok ciddi bir adaletsizlik olduğunun görüldüğünü aktardı.
Türkiyenin bu konuda mutlaka sürdürülebilirliğe ulaşması gerektiğini de vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti:
Mademki dünya bir bütün ve parçalanamaz, dünyada halen 1,4 milyar insan elektrikle tanışmamış durumda, 2,5 milyar insan eski alışkanlıklarıyla beraber mutfakta yemeklerini pişiriyor, dünya, nüfus olarak her yıl Türkiye kadar büyüyor, 75 milyon nüfusu artıyor ve sahra altı Afrikayı, Güney Afrikayı hariç tutarsak 890 milyon nüfuslu yerin kullandığı toplam elektrik, 19,5 milyon nüfuslu Newyorkun kullandığı elektriğe eşit, o zaman bunun sürdürülebilir olduğunu söylemek son derece yanlış. Öyle bir iş yapacaksınız ki sizin kendinizden daha çok sevdiğiniz çocuklara daha iyi bir dünya bırakabilmeniz lazım. Bu konuda sadist olmamak lazım, yalnızca o anı yaşamak yetmiyor. Bizim ortaya koyduğumuz enerji politikaları ve stratejileri, bütün bunları kucaklayabilecek bir tarza geldi.
Bakan Yıldız, çevreye rağmen değil çevreyle beraber iş yapacaklarını belirterek, Ama coğrafyayla oynadığınız her şey mutlaka bedeli ödenmesi gereken bir konudur dedi. Bunun bir tercih olduğuna dikkati çeken Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Siz hiçbir şey yapmayabilirsiniz. Bu tercihi yapan zorunlu olarak 1,4 milyar insan var demiştik. Sudan üretmezsiniz, nükleerden üretmezsiniz, değişik enerji kaynaklarından üretmezsiniz, bu bir tercihtir. Ama bu tercihi Türkiye çoktan geride bıraktı. Mademki büyüyeceğiz, o zaman arz güvenliğini sağlamamız lazım. Madem ki iklim değişiklikleri dünyada bir tehdit, ona mutlaka itina göstermemiz lazım ve bütün bu ahengi hep beraberce kurguluyor olmamız lazım. Dünyayı kirletenlerle temizleyenler aynı ülkeler değil arkadaşlar. Biz kirletenlerden olmayacağız ama dünyayı temizleyenlerin de en ön safında bulunmayacağız. Çünkü bunların bedelleri var.
-TÜRKİYE ENERJİ SEKTÖRÜNDE HIZLA BÜYÜYOR-
Çevreyle alakalı en büyük organizasyon dediği Kyoto Protokolüne Amerika Birleşik Devletlerinin (ABD) halen taraf olmadığına dikkati çeken Yıldız, dünyada ekonomilerin globalleştiği ama politikaların ulusallaştığı bir ortam bulunduğunu dile getirdi.
Her ülkenin kendi çıkarlarını gözetmek durumunda olduğunu, ancak kendi çıkarlarını gözetmenin bir başka ülkeye veya çevreye yük anlamına gelmediğini ifade eden Yıldız, şöyle devam etti:
Bunların ahengini çok iyi kurgulamamız lazım. 10 yıl önce Türkiye, enerjisi ve kurulu gücü itibarıyla çok farklı bir noktadaydı. Hemen hemen yüzde 100lük bir büyüme var. 2023 yılı hedeflerinde de Türkiye bulunduğu noktayı bir bu kadar daha katlamak durumunda. Biz iktidara geldiğimizde özel sektörün enerji üretimindeki payı yüzde 34ler civarındaydı, şu anda yüzde 61lere çıktık. Kısa ve orta vadede yüzde 75leri bulacağız. Dün Asım (Güzelbey) başkanımız bize Gazianteple alakalı gelişmeleri gösterirken, babamızın dedemizin zamanındaki resmi gösteriyor zannettim. Gerçekten Türkiyede çok hızlı bir değişim yaşanıyor ve bu değişimi enerji sektörü, bire bir, hatta biraz daha önünde bunları yapmak durumunda ki daha hızlı büyümek zorunda ki, arz güvenliğini ve rekabeti sağlıyor olabilsin.
Türkiyenin enerji politikalarını; arz güvenliği, bölgesel ve küresel etkinlik, çevre ve tabii kaynaklar olmak üzere 3 temel başlıkta şekillendirdiklerini anlatan Yıldız, bunların her birini at başı götürmek gerektiğini ifade etti.
Türkiyenin hızlı büyüdüğü için, bu büyümeyi yönetmenin diğer ülkelerdeki gibi olmadığını dile getiren Yıldız, konuşmasında şunları kaydetti:
Avrasyada geçen yılki büyüme yüzde yarım eksiler civarında. Yani enerji sektörü küçüldü ve büzüldü ama Türkiye yüzde 7,5-8ler civarında büyüme sağladı. Bunların üretimlerini, dağıtımlarını, doğal gaz dağıtımlarını her bir şeyi çevreye uyumlu şekilde yapmamız lazım. Dün İstanbulda bir toplantıda söyledim. Eğer biz çevreye saygılı olmasaydık şu anda Trakyadaki Ergene Havzasında 50 milyar dolar değerindeki kömürü şu anda çıkarıyor olurduk. Ama o kaynağı da orada bırakmak niyetinde değiliz. Nasıl buluşacak bunlar. Hem çevreye saygılı bir şekilde kömür üretmemiz lazım hem de o kaynakları yer altında bırakmamamız lazım.
-ENERJİYE OLAN BAĞIMLILIK-
Ham petrol ve ürünlerinin büyük bölümünün ulaştırma sektöründe kullanıldığını ifade eden Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye, 8 milyondan 16 milyon adede çıkan araç sayısını petrol ve türevleriyle karşılamak için enerji kalemlerinin ithalatının yüzde 65lik kısmını ulaştırma sektörüne veriyor. Bir başlığın adının enerji kalemlerinden olması, o başlığın enerji sektöründe kullanıldığı anlamına gelmiyor. Bugün enerjiye olan bağımlılık, enerji sektöründe Türkiyede artmamıştır. Ama ulaştırma sektöründeki kullanım, her birimizin refah seviyesiyle beraber daha çok artmıştır. Yani nimetlerini beraberce paylaşıp, külfetlerine katlanmamak olmaz. Her konunun tehdit ve fırsatları karşılıklıdır. O yüzden biz ithalatı azaltmada her birimizin yapacağı tasarrufların son derece önemli olduğunu söylemek isterim.
Küçümsemeyelim, her birimizin evde, yalıtımda, elektrik kullanımındaki yapacağımız tasarruflar, çokça şikayet ettiğimiz enerji kalemlerinin ithalatını önleyebilecek şeylerdir. Biz ölçtük ve biçtik, Türkiyede 2023 yılına kadar yüzde 20 tasarruf elde edebilecek bir yapı var. Bu bir yandan övünülecek bir yandan da yerinilecek bir durumdur. Önümüzde uzun bir mesafe var katetmemiz gereken. O açıdan avantaj ama bulunduğumuz konum itibarıyla daha verimli çalışmamız lazım geldiğinde bir dezavantaj. Bunu tespit ettik ve bunun üzerine hızla gideceğiz.
Gaziantepin elektrik dağıtımındaki kayıp ve kaçak oranları açısından Avrupa ortalamasında bulunduğunu aktaran Yıldız, bu açıdan hem kul hakkına hem de devletin hakkına riayet eden bir yapı sergilediğini ifade ettiği Gaziantepli vatandaşlara teşekkür etti.
Türkiyeye yük olmadan tam tersi Türkiyenin yükünü çekecek kabiliyette olmamız lazım diyen Yıldız, Gaziantepin bunu rahatlıkla sağladığını dile getirdi.
www.enerji.gov.tr
14 Aralık 2012