Enerji Bakanı Greenpeace Türkiye ofisini ziyaret etti …
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, kendisinin Biz yerli kaynaklarımızı harekete geçirelim, ancak günde 2 saat elektrik kesmek zorunda kalacağız. Çünkü büyüme hızının altında cümlesini kullanamayacağını belirterek, Ben hem yenilenebilir kaynakları harekete geçirmek zorundayım, ama aynı zamanda da arz güvenliğiyle alakalı tüm tedbirleri almak zorundayım dedi.
Greenpeace Türkiye Ofisini ilk ziyaret eden Bakan olan Taner Yıldız, iade-i ziyaret diye tanımladığı toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakanlık olarak sivil toplum örgütlerinin isteklerini samimi bir şekilde dikkate aldıklarını belirten Yıldız, Greenpeacein iyi niyetle Türkiye ve dünyadaki iklim değişikliklerine karşı geldiğini, bu görüşlerin bir kısmına katıldıklarını bir kısmına ise katılamadıklarını dile getirdi.
Yıldız, Greenpeacein hazırladığı Türkiye Enerji Devrimi kitapçığının her noktasını kurdukları bir ekip ile incelediklerini ve raporda güncellenmesi gereken birtakım veriler olduğunu belirterek, kuracakları bir heyet ile beraber bu bilgileri paylaşacaklarını söyledi.
Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Uygar Özesminin Bakan Yıldıza verdiği tişörtte yazan Nükleer ile Yaşamaya Hazır mısınız ? sloganına dikkati çeken Yıldız, (Nükleer ile yaşamaya hazır mısınız ?) konusunda ise biz hazırız dedi.
Yıldız, İlk defa Greenpeacei ziyaret etmeye nasıl karar verdiniz ? sorusunu ise şöyle yanıtladı : Ben şeffaflığın gücüne inanan birisiyim. AK Parti Hükümetinin şimdiye kadar yürüttüğü politikalar son derece net açık, şeffaf ve verdiği mesajı topluma yararlı olarak gören bir yapıdadır. Fayda analizleri yapıldığında vatandaşımızın bunu kendinde hissetmesi lazım. Greenpeacein biz katkıda bulunacağı herhangi bir bilgiye açığız. Biz yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının öncelikle tercih edilmesinin lazım geldiğini politikalarımızın başına koyduk ve dedik ki, öncelikle yerli kaynaklarımızın değerlendirilmesi lazım. Bu tip teşhis kısmında mutabıkız, ancak tedavi kısmında bizim omuzlarımızda hissettiğimiz faklı sorumluluklar var. Ben şunu söyleme lüksüne sahip değilim; (Biz yerli kaynaklarımızı harekete geçirelim, ancak günde 2 saat elektrik kesmek zorunda kalacağız. Çünkü büyüme hızının altında). Ben bu cümleyi kullanamam. Ben hem yenilenebilir kaynakları harekete geçirmek zorundayım, ama aynı zamanda da arz güvenliğiyle alakalı tüm tedbirleri almak zorundayım. Bu sorumluluk bize yüklenmiş. Nükleer enerji santralleri şu anda en az karbondioksit salınımı yapan ve sera gazları itibariyle en az salınım yapan güç santrallerinden birisi. İkna edemediğiniz takdirde ikna olmalısınız diye düşünüyorum.
www.zaman.com.tr / 01 Aralık 2009