Elektrikli Araçlarda Markalaştırma Konusunda Avantajlıyız
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, dünyanın elektrikli araçlarda henüz yolun başında olduğunu vurgulayarak, markaların çok ön plana çıkmadığını dile getirdi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Kocaelideki medya yöneticileri ve temsilcileri ile sohbet toplantısında bir araya geldi.
Türkiyenin otomotivde kusursuz üretim yapan bir ülke olduğunu ifade eden Bakan Ergün, "Sektör bu konuda biraz nazlanıyor. Ben onlara, yapacaksanız herhalde arabanın markasını da Nazlı koyacaksınız, bu kadar nazlandığınıza göre diyorum dedi.
Türkiyede bulunmayan şeyin yerli marka olduğuna işaret eden Ergün, birçok markanın Adan Zye her şeyinin Türkiyede üretildiğini, Türkiyedeki otomotiv yan sanayinin dünyadaki pek çok markanın parçalarını ürettiğini hatırlattı.
Ergün, hiçbir markanın araçlarının bütün parçalarını kendisinin yapmadığına dikkati çekerek, bazı markaların da otomobilin hiçbir şeyini yapmayıp, sadece tasarımını oluşturarak markasını koyduğunu ifade etti.
Türkiyenin de bir arabanın bütün parçalarını yapan ancak markasını otomobilin arkasına vurmayan ülkelerden biri olduğunu anlatan Ergün, şöyle devam etti: Sektöre, bunu yapın diyoruz, markalaşın. 50 yıllık otomotiv tecrübemiz var. Her çeşit markadan çok da kaliteli arabaları yapıyoruz. Yaptığımız araçların yüzde 80ini dünyaya ihraç ediyoruz başka markalar altında ve hiçbir tanesi üretim hatasından dolayı geri çağrılmadı. Türkiye, otomotivde kusursuz üretim yapan bir ülke ama marka yapmıyoruz. Sektör bu konuda biraz nazlanıyor. Ben onlara, yapacaksanız herhalde arabanın markasını da Nazlı koyacaksınız bu kadar nazlandığınıza göre diyorum.
Bakan Ergün, sektör temsilcilerinin de kendilerine göre çeşitli gerekçeleri olduğunu belirterek, ekonomik konjonktürün otomotiv piyasasını daralttığını bildirdi.
Özellikle Avrupa pazarları daraldığı için yeni markaların pazara sürülmesi konusunda çekincelerin bulunduğuna dikkati çeken Ergün, bunun yapılamayacak bir şey olmadığını kaydetti.
Elektrikli Araçlarda Markalaştırma Konusunda Avantajlıyız
Ergün, elektrikli araçların pazara sürülmesinin daha mümkün olduğunu, dünyanın elektrikli araçlarda henüz yolun başında olduğunu vurgulayarak, markaların çok ön plana çıkmadığını dile getirdi.
Hibrit ve elektrikli araçların geleceğin araçları olduğunu kaydeden Ergün, gelecek 10-15 yılda Avrupadaki araçların 5te birinin elektrikli araçlardan oluşacağını ifade etti.
Dünya devlerinin henüz ellerindeki teknolojiyi bırakıp yeni teknolojiyi pazara sürmeye tam olarak hazır olmadığına işaret eden Ergün, şunları söyledi: Bizim böyle bir sorunumuz yok. Biz bu konuda avantajlıyız, sıfırdan elektrikli araçlara başlayıp onu markalaştırma konusunda avantajımız var ama henüz bu konuda bir babayiğit çıkmadı. O babayiğit benim demedi kimse. Birisiyle ilgili bir haberler çıktı ama o da çıktı, o babayiğit ben değilim dedi. Çünkü onun yaptığı da sıfırdan bir marka oluşturmak değildi. Mevcut araçlardan bir markayı içini boşaltıp elektrikli araç haline getirmekti. Onun yaptığı dönüşüm yapmak. Sıfırdan bir elektrikli araç yapıp onu markalaştırmak başka bir iştir.
Çok Ciddi Bölgesel Limanlara İhtiyaç Var
Bakan Ergün, limanlarla sanayi bölgeleri arasında karayolu ve demiryolu bağlantılarının çok sağlıklı olması gerektiğini vurgulayarak, aksi halde sanayi bölgelerinin, yolların ve limanların sağlıklı çalışamadığını, Türkiyede sanayi bölgeleri ve limanlar arasındaki demiryolu bağlantıları için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünün bir çalışma yürüttüğünü anlattı.
Ergün, çok ciddi bölgesel limanlara ihtiyaç duyulduğuna dikkati çekerek, Egedeki Çandarlı Limanının belirttiği özellikte bir liman olduğunu kaydetti.
Mevcut limanların büyük ihracat kapasitesine sahip olmadığını dile getiren Ergün, 500 milyar dolar ihracatı yarın yapacağız dersek, bu miktarda sipariş alırsak, bu liman kapasitesiyle o kadar malı dünyaya satamayız. Mallar elimizde kalır. O kadar limanımız, o kadar demiryolu bağlantımız yok ifadelerini kullandı. (Kaynak: İLKHA)
www.medya73.com
30 Aralık 2012