Yıldız : 2023 yılında harekete geçirilmemiş kaynak kalmayacak …
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “ Nükleerde kamunun yüzde 50’ye çıkmasıyla ilgili herhangi bir talebimiz ve hedefimiz yok. Maksimum yüzde 25’ler civarında buna ortak olabiliriz. Yüzde 25’in üzerindeki bir oranı düşünmüyoruz ” dedi.
Yıldız, İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Kulübü’nün düzenlediği “ Değişen Dünya Düzeninde Türkiye’nin Enerji Politikaları ” konulu panele katıldı. Burada yaptığı konuşmada Yıldız, dünyada fosil kaynaklar denilen petrol ve doğal gazın ön planda olduğu bir profil bulunduğunu ve bu kaynakların kullandıkça tükenen ve hemen hemen birçok ülke için de yerli olmayan kaynaklar olduğunu belirtti.
Yıldız, Türkiye’nin doğusunda enerji kaynaklarının yüzde 65-70 oranında üretim alanları, batısında ise yüzde 65-70 civarında tüketim merkezleri olduğunu dile getirerek, coğrafyanın Türkiye’ye vermiş olduğu bu konumun son derece stratejik davranmayı gerektirdiğini kaydetti.
Avrupa’nın enerji tüketiminin arttığını ve büyüme potansiyelinin olduğunu ifade eden Yıldız, Türkiye’nin doğal gazının yüzde 2,5’unu kendi çıkartan, yüzde 97,5’ini ithal eden bir ülke olduğunu belirtti.
Taner Yıldız, enerjide bir diğer konunun da çevre kirliliği olduğunu belirterek, bu ay içerisinde Danimarka’da bir toplantı yapılacağını, bu toplantıda dünyanın iki dereceden daha fazla ısınmayacak şekilde yapılması gerekenlerin görüşüleceğini anlattı.
Küresel ısınmayı önlemek için ülkelerin binde 5 civarında GSMH’dan ayırdıkları payı yüzde 1’lere çıkarması gerektiğini vurgulayan Yıldız, şunları söyledi : “ Bu karar son derece politik bir karardır. Dünya ekonomide globalleşiyor ama politikalarda hala ulusal. Bunların sonuçlarını toparladığımızda ortaklaşa alınması gereken ve dünyanın hepsini ilgilendiren bu politikaları beraberce almak lazım. Yalnızca üretici ülkelerin değil, tüketici ülkelerin de beraber bu kararları alması gerekiyor. OPEC ülkeleri arasında Hindistan, Çin ve Rusya yok. Ama en fazla büyümeye aday ülkeler Hindistan ve Çin. onların da bu sürece dahil edilmesiyle alakalı bir teklif yapıldı kendilerine ... Türkiye’nin dünyanın kirlenmesine binde 4 oranında bir etkisi var. Bu aslında küçük bir oran. Onun için dünyayı temizlemek için hemen hemen aynı oranlarda katkıda bulunmamız lazım. Biz dünyanın 17. büyük ekonomisi, Avrupa’nın 6. büyük ekonomisi arasındayız ama dünyayı kirletmede çok gerilerdeyiz. Bizim temel hedef ve stratejilerimizin arasında şu çıkıyor, yerli kömürlerimizin hepsini kullanalım. Yerli kaynaklarımızın, rüzgar, güneş, su gibi kaynaklarımızın hemen hemen hepsini kullanalım. 2023 yılına kadar bunların hepsini tamamlayalım. Petrol ve doğal gazın yerli kaynaklar safına alınmasıyla ilgili araştırmalar yapalım. Şu anda Orta Karadeniz’de Petrobras firmasıyla beraber 450 milyon dolar araştırmaya ayırıp da petrol arama gayretlerimiz gibi ... Eğer biz yüzde 20-30 civarında petrolümüzü yerli kaynaktan temin edebilirsek bu da bizim cari açığımızın hem de ithalat rakamlarımızın iyileşmesini sağlayalım. Türkiye’nin son 3 yıl petrol ithalat ortalaması 34 milyar dolar civarında. Bu nedenle bu kaynakların olabildiğince yerli kaynaklardan sağlanması lazım. ”
KOMŞULARLA SIFIR PROBLEM
Bakan Yıldız, Türkiye’nin komşularıyla “ Sıfır problem ” ilkesiyle hareket ettiğini, bu çerçevede bütün çevre ülkelerle iyi ilişkiler kurduklarını belirtti.
Yıldız, Türkiye’nin bugünkü portföyünde ABD ile beraber geliştirecekleri birçok proje olduğu gibi hemen yanı başında komşu olan ülke İran’la da geliştirebilecek projeler olduğuna inandığını kaydetti.
Türkiye’nin bir ülkeyi tercih ettiğinde, bunun diğerinden vazgeçmek anlamında gelmediğini bildiğini dile getiren Yıldız, Türkiye’nin her ülkeyle ayrı geliştirilebilecek bin proje paketinin olduğunun bilinci içinde olduğunu söyledi.
Taner Yıldız, Avrupa Birliği ülkelerinin ithal kaynağa olan bağlılığının her yıl geçen yıl arttığını belirterek, Avrupa Birliği ülkelerinin 522 milyar metreküp doğal gaz kullandığını bu rakamın 2030 yılında 700 milyar metreküpe ulaşacağını ifade etti.
Avrupa’nın enerji kaynaklarına olan ihtiyacını Türkiye’nin iyi değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Yıldız, Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki ülkelerle iyi ilişkilerini kullanarak kaynaklara ulaşabilecek kapasitesi olduğunu söyledi.
Bakan Yıldız, Türkiye’nin enerjide üretici ülke olmamasına rağmen yapacak çok şeyleri olduğunu belirtti.
2023 YILINDA HAREKETE GEÇİRİLMEMİŞ KAYNAK KALMAYACAK
Taner Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü : “ 2023 yılında su kaynaklarında kararı verilmiş ve özellikle proje yapım safhasında düşünürsek, hiçbir şekilde harekete geçirilmemiş kaynaklarımız kalmayacak. Güneş hakeza. Teknolojinin ilerlemesiyle beraber Türkiye’de güneş kaynaklarının da en iyi şekilde değerlendirilmesi söz konusu. Bütün bunların harekete geçirilmiş olması, Türkiye’nin büyüme hızına yetmediği için biz aynı zamanda nükleer enerji santralleri konusunda tercihimizi de yaptık. Hem acil planımızda hem de strateji planımızda bunları yayınladık. Nükleer enerji santralleriyle ilgili kaybettiğimiz yılları hızlıca telafi etmek açısından 2010 yılı inşallah bunların kararının verilmiş olduğu bir yıl olur. Bunu hep beraber kamuyla paylaşmış olacağız. Türkiye 2020 yılında kullandığı enerjinin en az yüzde 5’ini nükleer enerjiden sağlıyor olmalıdır. Önümüzdeki süreçte önemli bilgileri kamuoyuyla paylaşmış olacağız. Biz bu süreçte diğer yandan da tükettiğimiz enerjinin mutlaka tasarruflu kullanmasını sağlamamız lazım. Bu tasarrufun şöyle bir önemi var. Türkiye 2020 yılına kadar hiçbir şey üretmese dahi minimum yüzde 15-20’ler civarında, enerjiyi daha verimli kullanması halinde, bir tasarrufa ulaşabilecek. Bu kapasite var. Ne yazık ki bizde tasarrufla alakalı kültür çok gelişmiş, yerleşmiş değil. Enerji verimliliğiyle alakalı kanun çıktı ama bu yeterli değil. Bunu bir kültür olarak da yerleşmesi lazım. Bununla alakalı çalışmalarımıza devam ediyoruz. ”
NÜKLEER SANTRAL
Bakan Yıldız, Sinop’taki nükleer santralin ihaleli veya ihalesiz sürecinin herkese açık olacağını ve bununla ilgili görüşmelerin devam edeceğini bildirdi.
Konuşmanın ardından soruları cevaplayan Yıldız, “ Nükleerde kamunun yüzde 50’ye çıkmasıyla ” ilgili bir soru üzerine, “Bunu ilk defa duyuyorum. Nükleerde kamunun yüzde 50’ye çıkmasıyla ilgili herhangi bir talebimiz ve hedefimiz yok. Maksimum yüzde 25’ler civarında buna ortak olabiliriz. Bunun daha altındaki rakamlar olabilir. Geliştirdiğimiz modellerle ihaleli veya ihalesiz olabilir. Bununla alakalı bir yüzde 25’in üzerindeki bir oranı düşünmüyoruz” diye konuştu.
Bakan Yıldız, bir başka soru üzerine, İran’ın uranyumunun alıkonulmasıyla alakalı talebin kendilerinden gelmediğini belirterek, BM’nin veya İran’dan bu yönde bir talep gelmesi, çözüm için Türkiye’yi tercih etmeleri durumunda Türkiye’nin bu çözüme katkıda bulunabileceğini, bu politikalarının hiç değişmediğini kaydetti.
Taner Yıldız, “Hazar’ın statüsü” hakkındaki bir soruya da, “Hazar’ın göl mü, deniz mi olduğuyla ilgili tartışmalar devam ediyor. Bu tartışma bizi etkiler. Türkiye üzerinden geçecek doğal gaz ve petrolün daha steril ortamdan geçmesi, enerji politikaları açısından önemlidir. Hazar’ın statüsünün netleşmesi Türkiye üzerinden akacak enerji hatları açısından önemlidir” karşılığını verdi.
www.milliyet.com.tr / 04.12.2009