Louise Groth-Michelsen, Danimarka’da Bornholm Belediyesi’nde elektrikli araç üretimi projesinde çalışıyor. Groth-Michelsen, akıllı sistemin maliyetleri düşürdüğünü söylüyor: “Bunun benim arabamın olması ve onu gece fişe takmak zorunda olmam önemli değil. Bunun için evdeki elektriği kullanıyor olabilmemiz bence çok akıllıca. Bu şekilde çalışan sistemin maliyeti çok ucuz ve oldukça da kullanışlı.”
Edison Projesi’nin temelinde elektrikli araçların şarj edilmesi ve enerji tüketiminin kontrol altına alınması var. Böylece yenilenebilir enerjiyle çalışabilen ve elektrikli araçların kullanımını artıran akıllı bir sistem kurulmuş oluyor. Louise, Danimarka’da Bornholm Belediyesi’nde proje üzerinde çalışan 30 kişiden biri. Gelecek yıl bu akıllı sistemin hayata geçmesi bekleniyor.
Maja Felicia Bendtsen, Bonrnholm Utility Şirketi, Proje Müdürü
“Eve geldiğinizde aracınızı fişe takıyorsunuz ve şarj oluyor diye bir durum yok. Çünkü bunun için akıllı bir şarj sistemine sahip olmalısınız. Bununla merkeze gönderilen sinyal sayesinde aracınız şarj olur. Sonra örneğin aracınızı yarın sabah kullanmak istiyorsunuz, bu durumu sisteme bildiriyorsunuz ve sistem de size aracınızın şarj işlemi bittiğinde mesaj gönderiyor. Örneğin gece 2’de bir mesaj alabilirsiniz.”
Danimarka Teknik Üniversitesi labaratuvarlarında öğrenciler bu sistemin nasıl hayata geçeceği konusunda çalışmalar yapıyor. Sistem, herkesin enerjiyi kazançlı bir şekilde alıp satabileceği bir piyasanın oluşması durumunda hayata geçecek.
Anders Troi, Danimarka Teknik Üniversitesi:
“Piyasaya girebileceksiniz ve ucuz olduğunda enerji satın alacaksınız, rüzgar estiğinde kazancınız olacak ve enerji fiyatları belki de kilowat başına 10 sent olabilir. Bu durumda enerji satın alacaksınız ve elektrikli aracınızın deposunu dolduracaksınız. Talep arttığında kilowat fiyatı da 1 Euro’yu aşabilir. Bu enerjiyi sisteme tekrar satarsınız ve para kazanırsınız.”
Elektrikli araçlar, enerjisini bu sisteme geri satabilecek. Başka bir deyişle araçlar, güç kaynağının istikrarlı bir şekilde çalışması için bir anlamda enerji depolama kaynağı oluyor.
Louise Groth-Michelsen, Bornholm Belediyesi, Proje çalışanı:
“Bu araç 100 kilometre hıza ulaşabiliyor. Daha sonra geriye gidip tekrar buna elektrik yüklemeliyiz. Bu yaklaşık iki saat zaman alır.”
Bir elektrikli aracın tamamen doldurulması yaklaşık 8 saat alıyor. Amaç bu süreyi bir saate kadar; hatta birkaç dakikaya kadar indirmek. Bunun için yeni kablolar kullanılacak.
Daniel Kullmann, Danimarka Teknik Üniversitesi, Öğrenci:
“Bu çok kalın bir kablo, bu yüzden daha fazla elektrik iletebilir. Böylece aracınıza daha fazla elektrik yükleyebilirsiniz. Aracın piline aynı miktarda enerjiyi beklenenden çok daha kısa sürede yükleyebilirsiniz.
Kolombiya’dan yüksek lisans öğrencisi Oscar, araçların sistemle daha iyi bir şekilde irtibata geçeceği bir yazılım geliştiriyor.
Oscar Forero, Danimarka Teknik Üniversitesi, Öğrenci:
“Bu yazılım platformunun daha kapsamlı ve esnek olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Böylece herhangi bir elektrikli araç pilinin sistemle entegre olması kolaylaşacak.
Bornholm Adası‘nda gelecek 12 ay içerisinde daha fazla elektrikli araç görücüye çıkacak. Burası elektrikli otomobil sayısı arttığında sistemin istikrarının test edileceği tek yer olacak. http://tr.euronews.net / 05 Ekim 2010