Yüksek teknolojiyi de tekeline aldı
Teknolojik ürün geliştirme konusunda lider ülkeler, yeşil teknoloji için yaşamsal öneme sahip galyum, palladyum gibi nadir metallerin üretiminin belli ülkelerin kontrolünde bulunduğu ve zamanla tükeneceği endişesiyle çözüm yolları arıyor. Bu çerçevede, ABD, AB ve Japonya, nadir metal ihracatını kısıtladığı gerekçesiyle Çini Dünya Ticaret Örgütüne (DTÖ) şikayet ederken, Çin, bu kararına çevrenin zarar görmesini gerekçe gösteriyor.
Batılı ülkeler, Çinin hibrid motor, silah, lazer, televizyon, cep telefonu, led ampul ve fotoğraf makinesi gibi yüksek teknoloji ürünlerinin üretilmesi için çok önemli olan 17 hammaddenin ihracatına kota koyarak haksız rekabet ortamı yarattığını öne sürüyor.
Çini, kendi ülkesindeki üreticileri, bu metalleri daha uygun fiyata alarak rekabet avantajı yaratmakla suçlayan Batılı ülkeler, diğer ülkelerdeki üreticilerin ise çok daha az miktarda ve daha yüksek fiyatlara bu metalleri almak zorunda kaldıklarına dikkati çekiyor.
Sürecin sonunda DTÖnün üyelerinden biri olan Çine karşı yaptırımlar uygulayabileceği belirtiliyor.
Çin ise üretim aşamasında çevrenin önemli ölçüde zarar görmesini gerekçe göstererek nadir metal ihracatına kota uyguladığını öne sürüyor.
Sanayinin pek çok kolunda düşük oranda ancak hayati öneme sahip bir girdiyi oluşturan nadir metaller cep telefonu, mücevher, fiber optik, lityum piller, güneş panelleri, uzay, elektronik, seramik, cam, çelik, kimya ve petrol endüstrisinde önemli yer tutuyor.
Problem ise stratejik öneme sahip bu hammaddelerin büyük bir kısmının bir avuç ülkenin elinde bulunmasından kaynaklanıyor.
Bu ülkeler arasında ilk sırada Çin yer alıyor. Çin, hibrid motor, led ampul üretiminde ve nanoteknolojide kullanılan nadir metal kaynağının yüzde 95 ini, antimonun yüzde 87sini, tungstenin yüzde 84 ünü elinde bulunduruyor.
Çini Rusya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Brezilya takip ediyor. Bu da yüksek teknoloji kullanımını yaygınlaştırmayı hedefleyen batılı ülkeler için ciddi sorun teşkil ediyor.
-Yüksek teknoloji Çin tehdidi altında-
Uzmanlara göre, ABD ve diğer Batılı devletler, dünyanın en büyük nadir metal ve mineral ihracatçısı Çinin tehdidi altında bulunuyor.
Günümüzde cep telefonu gibi pek çok elektronik cihazın üretiminde kullanılan lantan, neodimium, terbium gibi 17 nadir metalin en büyük üreticisi konumundaki Çin, son 10 yılda söz konusu madenlerin ihracatını belirgin şekilde azalttı.
Çin yönetiminin, sadece iç ihtiyacını karşılayacak kadar maden çıkarmayı amaçladığını iddia eden uzmanlar, bu durumun Batılı ülkeleri, yeni kaynaklar bulmak zorunda bırakacağı konusunda uyarıyor.
Nadir metallerin üretiminde yaşanan yolsuzluklara dikkati çeken Çin Hükümetinin, geçen yıl stratejik metallerin üretimini devlete devredeceğini açıklamasının ardından konu Avrupayı daha çok meşgul etmeye başladı.
Uzmanlar, söz konusu nadir madenlerin, rüzgar türbinleri ve düşük enerjili ampuller (led) gibi yeşil teknoloji ürünleri için son derece önemli hammaddeler olduğunu belirterek, Çinin ihracatı daha da kısması durumunda yaşanacak sıkıntının tüm dünyayı olumsuz etkileyeceğinin altını çiziyor.
-Çin tüketimde de lider-
Nadir metal tüketiminde de en büyük ülke haline dönüşen Çin, alçı, vanadyum, titanyum, tantal, volfram, granit, antimon da dahil olmak üzere 12 çeşit madenin üretiminde dünyada birinci sırada yer alıyor.
AB ülkeleri ise antimon, kobalt, molibden, niobyum, platin ya da tantal gibi nadir metallerin tedarikinin tamamını ithalatla karşılıyor. Dünyanın en büyük 10 maden şirketi arasında hiç Avrupalı bulunmaması ise endişelerin tırmanmasına neden oluyor.
ABD de değerli metallerin 20 yıl içinde tükenebileceği konusunda bir strateji belgesi hazırlayarak, son derece kritik 5 madeni tespit etti.
Pentagonun ayrıca, savunma sanayi ihtiyaçları için stratejik bir nadir metal rezervi oluşturduğu ifade ediliyor.
-Avrupa endüstriyel kalkınma stratejisi geliştiriyor-
Avrupa Komisyonu tarafından önceki yıl hazırlanan bir raporda, çok sayıda gelişen ekonominin, yenilenebilir enerjinin kullanımında hayati öneme sahip hammadde kaynaklarının tükenme tehlikesine karşı, kaynakları kendi özel kullanımlarına ayırmak amacıyla endüstriyel kalkınma stratejileri geliştirdiklerine işaret edildi.
Komisyon hazırladığı raporla, kritik öneme sahip nadir metallerin 14ünün tükeneceği konusunda uyardı ve Avrupa hükümetlerinin sanayi konusunda sıkıntı yaşamaması için izlemeleri gereken yol haritasını belirledi.
Raporda belirlenen 14 kritik metalin yer aldığı listenin başında lityum geliyor.
Son araştırmalar ise dünyanın en büyük lityum rezervinin yıllardır savaşlarla mücadele eden Afganistanda olduğunu ortaya koyuyor.
-Nadir metaller için son 20 yıl olabilir-
Uzmanlar, nadir metallerin 20 yıl içinde tükeneceği öngörüsünde bulunuyor. Örneğin 2006 da güneş panellerinin yapımında kullanılan galyumun yüzde 83 ü Çinde olmak üzere dünya genelinde 152 ton üretildiği belirtiliyor. 2030 da ise talebin 603 tona çıkacağı yani mevcut üretimin neredeyse dört katı büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor.
Ancak bu yatakların araştırılmasında engelleyici en önemli faktörden bir tanesi de hatırı sayılır büyüklükte tanımlanmış olan rezervlere karşılık, günümüzde tüketimin hala düşük olması.
Bununla birlikte önümüzdeki yıllarda, nadir metallerin tüketimindeki artışın da yüksek olacağı tahmin ediliyor.
Çinin değerli metal kaynak oranları ve kullanım alanları şöyle:
Nadir metaller
|
yüzde 95
|
Nanoteknoloji
|
Antimon
|
yüzde 87
|
Yarı iletken
|
Tungsten
|
yüzde 84
|
Elektrotlar
|
Galyum
|
yüzde 83
|
Fotovoltaik
|
Germanyum
|
yüzde 79
|
Fiber optik
|
İndiyum
|
yüzde 60
|
Fotovoltaik
|
Flüorin
|
yüzde 51
|
Metalürji
|
AA
www.aksam.com.tr
15.03.2012