Nihayet, güneş enerjisi harcadığından daha çok enerji üretiyor
Geçtiğimiz yıl ABD’nin enerji kaynaklı karbon emisyonları 1994’ten bu yana görülen en düşük seviyede gerçekleşti. 2012 yılında ‘yalnızca’ 5,3 milyar metrik ton karbon salınımı yapıldı.
ABD Enerji Bilgi Ajansı’na göre miktarın bu denli düşük olmasında ucuz doğal gaz kullanımı nedeniyle kömüre rağbetin azalması, yakıt nakliyatına olan talebin düşmesi ve ılık geçen bir kış önemli rol oynadı.
Her ne kadar güneş enerjisinin emisyonlara bir katkısı olmadığını düşünmek istesek de, güneş enerjisi de emisyon üretiyor. Ama bu noktada da sevindirici bir gelişme ile karşı karşıyayız.
Güneş enerjisi sanayiinin bugün bulunduğu noktaya gelmesinde elbette büyük miktarlarda elektriğe ihtiyaç duyuldu. Ne tuhaftır ki bu elektriğin önemli bir kısmı da kömürle çalışan santrallerden elde ediliyor. Örnekse, pek çok solar panelin yapıtaşlarından olan polisilikonu üretmek için silika taşının 2000 °F’de elektrikle eritilmesi gerekiyor, bu elektrik de çoğunlukla kömürle çalışan santrallerden sağlanıyor.
Bu durumda şu soru akla geliyor: Güneş enerjisi sektörü ürettiği temiz elektrikten daha çok kirli elektrik mi tüketiyor? Toplumun güneş enerjisinden elde edilen temiz enerjiden tamamıyla faydalanabilmesi için en başta solar panellerin üretimi için kullanılan enerjiyi iade etmesi gerekiyor.
Stanford Üniversitesi’nden Mark Golden’a göre tesis edilmiş tüm solar panellerden elde edilen temiz enerjinin, sektörün hızlanan büyümesi için kullanılan enerjiyi az bir farkla geride bırakmış olması muhtemel.
Öte yandan Stanford Global Climate & Energy Project tarafından yürütülen araştırmada sektör geliştikçe solar panel üretmek ve tesis etmek için gereken enerji miktarının azaldığı sonucuna varıldı.
Mevcut büyüme oranlarına bakıldığında, 2020’ye kadar güneş enerjisinin dünyada üretilen elektriğin %10’unu karşılaması bekleniyor.
www.lowcarbonturkey.com
20.04.2013