Karbon Saydamlık Projesi’ne Lord Stern ile adım attık …

21. YÜZYILIN iş dünyasında anahtar sözcüklerinden biri de “şeffaflık”.

 

Şeffaflıkta son trendlerden biri şirketlerin “karbon emisyonlarını” açıklamaları.

Yani “karbon ayak izlerini” herkesle paylaşmaları.

 

Nicedir bunu merkezi İngiltere’de olan “Karbon Saydamlık Projesi” aracılığıyla yapıyorlar.

“Karbon Saydamlık Projesi”nin (Carbon Disclosure Project) fikri eski İngiltere Başbakanı Tony Blair zamanında ortaya atılmış.

 

55 trilyon dolar değerindeki varlığı yöneten 475 kurumsal yatırımcının desteğiyle kurulmuş ve k^ar amacı gütmeyen uluslar arası bir girişim olarak hayata geçmiş.

 

Dünyada bildiğiniz ne kadar ünlü marka varsa gönüllü olarak bu projeye üye.

 

Zira artık gıdadan otomotive her sektördeki ünlü markalar çevreci kaygılar taşımadıklar, “düşük karbonlu ekonomiye” geçiş yapmadıkları takdirde işlerin yürümeyeceğini öğrendiler.

 

“Karbon Saydamlık Projesi”nin amacı küresel boyutta bir “düşük karbon ekonomisine” geçişi sağlamak.

 

Kurucu yatırımcı şirketler ise yatırımları düşük emisyonlu şirketlere yönlendiriyorlar.

Böylelikle bu şirketlerin de değerleri artıyor.

 

TÜRKİYE OLUMSUZ ETKİLENECEK

Türkiye, Çin, Brezilya, Hindistan gibi ülkelerin peşinden nihayet  Sabancı Üniversitesi ve Akbank’ın desteğiyle sayesinde önceki günden itibaren projeye dahil olmuş durumda.

 

Bundan böyle iklim değişikliğiyle ilgili küresel iş birliğinin bir parçası.

 

Bunun nasıl olacağını detaylı bir şekilde aşağıda anlatacağım.

 

Ama önce İstanbul’da Akbank tarafından ağırlanan Lord Stern ile ilgili bir iki söz.

 

Lord Stern’in 2006 yılında kaleme aldığı “İklim Değişikliğinin Dünya Ekonomisine Etkisi” Raporu uzun süre tartışılmıştı.

 

Davos’ta Dünya Ekonomik Forumu’nda dinleme fırsatını bulduğum Lord Nicholas Stern üç yıl sonra bu kez Sabancı Müzesi’nin “The Seed” konferans salonunda karşımızda.

 

“Karbon Saydamlık Proje”ne adım atmamız nedeniyle gelen Lord Stern Akbank Uluslar arası Danışma Kurulu’nun üyesi.

 

Uluslar arası Danışma Kurulu’nun Başkanı olan Kemal Derviş, ünlü ekonomist Lord Stern’i davet eden isim.

 

Peki Lord Stern İstanbul’da hangi mesajı veriyor?

Öncelikle Türkiye’nin “iklim değişikliği”nden olumsuz etkilenecek ülkelerin başında geldiğini söylüyor.

 

ENERJİ DEVRİMİ ŞART

Gerekli önlemler alınmadığı takdirde Akdeniz’in “Sahara”ya dönüşmesi kaçınılmaz.

Kısmen Akdeniz ülkesi sayılacağımıza göre gerisini söylemiyorum.

 

Lord Stern diyor ki “Bir enerji devrimi gerek. Bunu yapmazsak büyük bir faciayla karşı karşıya kalabiliriz”.

 

Bugün 20-25 yaşlarında olanların çocukları görecek faciayı.

 

Peki o halde ne yapmalıyız?

“Düşük karbon ekonomisi”, “enerji verimliliği” ve “ormanlaştırma” faciayı önlemek için olmazsa olmaz üç koşul.

 

İşte bu yüzden şirketlerin “karbon ayak izlerini” kayıt altına alan ve  “düşük karbon ekonomisine” geçişlerini sağlayan “Karbon Saydamlık Projesi”nin rolü çok önemli.

 

Kopenhag ile ilgili ise Lord Stern “ sonuçlar hayal kırıklığı ama felaket değil”.

 

İklim Zirvesi’nin en somut sonuçlarından biri, olan gelişmekte olan ülkelere 2020 yılına kadar 100 milyar dolarlık yardımla bizzat ilgileneceğini de söylüyor.

 

Türkiye 420 milyar dolarlık fondan hiç yararlanamamış.

SABANCI  Üniversitesi’nde şirketlerin şeffaflığıyla ve özellikle yönetim kurullarının şeffaflığıyla ilgili çalışmalar sürdüren Profesör Dr. Melsa Ararat’ tan daha önce bu sütunlarda söz etmiştim.

 

“Karbon Saydamlık Proje”ni Sabancı Üniversitesi’yle buluşturan Profesör Ararat.

 

Sabancı Üniversitesi’nin yürüteceği projenin esası şöyle:

İMKB’de işlem gören ve İSE-50 endeksine dahil 50 şirkete önümüzdeki şubat ayından itibaren anket formları gönderilecek.

 

Formlarda şirketlerden “karbon emisyonlarını” ve iklim değişikliği politikalarını açıklamaları istenecek.

 

Gelen veriler ekim ayında bir rapor haline getirilerek İngiltere’deki “Karbon Saydamlık Proje’sine gönderilecek.

 

Şirketlerin verdikleri bilgilerin doğruluğu bağımsız denetim şirketleri tarafından kontrol edilecek.

 

Profesör Ararat, “Karbon Saydamlık Projesi”ne dahil olacak şirketlerin değerlenecekleri görüşünde.

 

Ama bu global işbirliğine katılan Türkiye müthiş kazançlı çıkacak.

 

Zira “Karbon saydamlık Projesi”nin geniş ağından, bilgi bankasından yararlanacak.

 

Örneğin Ararat’a göre, şimdiye kadar belki haberdar olmadığı için başvurmadığı bir fon var.

 

Gelişmekte olan ülkelere “iklim değişikliği” için ayrılmış 420 milyar dolarlık bir fon bu.

Bilgisizlik, yol yordam bilmemek ne kötü şey.

www.hurriyet.com.tr / 13.01.2010