Norm Enerji Genel Müdürü Erkan Yenen, güneş enerjisi konusunda Türkiyenin potansiyeline ve pazarına ilgi duyulduğunu ancak garantili geri alım süreleri ve tarifelerin henüz yatırımcılar için cazip olmadığını söyledi.
Yenen, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, güneş enerjisi potansiyel atlasına göre 4 bin 600 kilometre karelik kullanılabilir alan belirlendiğini kaydederek, Türkiyenin güneş enerjisi ile elektrik üretecek potansiyelinin yıllık 380 milyar kilovat saat olarak tespit edildiğini ve bunun yaklaşık 56 bin megavat kurulu gücünde doğal gaz çevrim santralına karşılık geldiğini anlattı.
Türkiyede 2008 yılı sonu itibariyle üretilen 198 milyar kilovat saat elektrik enerjisinin, yalnızca yüzde 17lik kısmının tüm yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılandığını dile getiren Yenen, Yüzde 17lik kısımda güneşten elektrik üreten sistemleri payı yok denecek kadar azdır. Yabancı kaynaklarda Güneşin ülkesi gölgede tanımlaması yapılmaktadır dedi.
Yenen, güneş enerjisi santral yatırımındaki etkenleri, saha seçimi, arazi özellikleri ve maliyeti, iklim özellikleri, altyapı, lokal şartlar, kullanılacak teknoloji ve ekipmanı olarak sıralarken, yatırımcılara, başlangıç aşamasında profesyonel danışmanlık hizmetleri almaları tavsiyesinde bulundu.
Türkiyede artan çevre bilinci ile enerji sektörüne olan ilginin güneşten elektrik üretimi alanına da yansıdığına dikkati çeken Yenen, irili ufaklı birçok firmayı sektörde görmenin mümkün olduğunu, ancak bu yoğunluğun bilgi kirliliğine de yol açtığını belirtti.
Yenen, emekleme dönemindeki sektör için sağlam ve çalışır referanslara ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
Güneş panelleri henüz ülkemizde üretilmiyor, zaten mevcut tüketimimize veya ihtiyacımıza bakıldığında bunun ekonomik olmadığı görülüyor. Belli başlı tanınmış markaların yanı sıra, Uzak Doğu menşeli ve hatta markasız fason ürünlerin de pazara girdiği söyleniyor. 25 yıl için yüzde 80 verim garantisi ve 50 yıla varan işletme ömrü öngörüsü bulunan sistemler için bunun çok riskli olduğunu söyleyebiliriz. Zira uygun ekipman olmaksızın kurulacak tesislerin, öngörülen ilk yatırım maliyetleri ile geri dönüş sürelerine ulaşmama riski vardır. İdeal çözüm tek muhataptan Adan Zye paket hizmet verebilecek yapıların tercih edilmesidir.
GERİ DÖNÜŞ SÜRESİNİN UZUN OLMASI YATIRIMCIYI DÜŞÜNDÜRÜYOR
Erkan Yenen, güneşten elektrik üretme konusunda Almanyanın dünya lideri olduğunu ve bu ülkenin sadece 2007 yılında kurduğu irili ufaklı güneşten elektrik üretim sistemi sayısının 130 bin olduğunu kaydetti.
Türkiye ile aynı iklim kuşağı ve enlemde yer alan Yunanistanda devletin 10 10 olmak üzere toplamda 20 yıl, kilovat saat başına 45,82 avro centten alım garantisinin yanı sıra, düşük faizli yatırım kredisi ve yüzde 40 oranına varan hibe desteği bulunduğunu belirten Yenen, şurları kaydetti:
Türkiyede yakında Meclis gündemine gelmesi beklenen değişiklik teklifi için kulislerde 15 yıl 25 avro centten alım garantisi öngörülüyor ki, bu şu an için yetersiz. Gerek ev ve iş yerlerinde kurulacak sistemler, gerekse güneş enerji santralarında yatırımın geri dönüş süresi için dünya ortalaması 5 yıl. Sektör, ticari canlılık için daha fazla teşvik bekliyor.
Yenen, yapılan yatırımların geri dönüş süresi dünyada ortalama 5 yıl olduğu bilgisini verirken, şu an Türkiye için bu sektöre yapılacak olan yatırımların geri dönüş süresinin 10-12 yılın altına inemediğini belirtti.
Geri dönüş süresinin bu kadar uzun olmasının yatırımcıları düşündürdüğünü ifade eden Yenen, şu görüşleri dile getirdi:
Bu yüzden Avrupada gördüğümüz örneklerdeki gibi uygulamaya konulacak olan tariflerin, yatırımı daha cazip hale getirmesi gerekmektedir. Yani, iş yapmaya, proje üretmeye başlamak için tüm sektör gibi biz de revize edilmiş teşvikleri bekliyoruz. Teşviklerin tatmin edici olması durumunda çok ciddi hareketlilik olacak. Gelişen yeni teknolojiler ile ilk yatırım maliyetinin tüm dünyada düşürülmesi planlanıyor. Ancak yasalar ile, altyapımızdaki eksiklikler nedeni ile yeni teknolojilerin uzunca bir süre daha ülkemizde uygulanabilmesi mümkün gözükmüyor.
“4 KİŞİLİK AİLENİN ELEKTRİĞİNİ KARŞILAYACAK SİSTEMİN MALİYETİ 10 BİN AVRO”
Norm Enerji Genel Müdürü Yenen, sektörün Türkiyedeki potansiyeli gördüğünü ve uzun süredir, tüm belirsizliklere rağmen hazırlıklarını sürdürdüğüne dikkati çekerek, kendilerinin de Norm Enerji olarak, Alman CONERGY Grup ile temsilcilik anlaşması yaptıklarını, personelin eğitim çalışmalarının sürdüğünü anlattı.
Türkiyenin potansiyeline ve pazarına ilgi duyulduğunu ancak garantili geri alım süreleri ve tarifelerin henüz yatırımcılar için cazip olmadığını belirten Yenen, Türkiyenin enerji konusundaki bağımlılığının ve gün geçtikçe artan ihtiyacının, en temiz ve en yerli çaresinin güneş enerjisi sistemleri olacağı konusunda hemfikir olduğumuz bu dönemde, sektörün desteklenmesi gerektiği ortadadır. Bunun başlangıcını enerji politikaları oluştururken, aynı zamanda güneşten elektrik üretimine de gereken önemin verilmesinde olduğunu düşünüyoruz. Aksi halde yatırım yapmak mümkün olamayacaktır şeklinde konuştu.
Yenen, ortalama veriler üzerinden değerlendirildiğinde 4 kişilik bir ailenin elektrik ihtiyacını karşılayacak sistemin maliyetinin 10 bin avroya kadar inebildiğini bildirerek, şu bilgileri verdi:
Üstelik, elektrik faturası ödeme zorunluluğunu yaşam boyu ortadan kaldıran bu sistemler aracılığı ile üretilen elektriğin fazlasını devlete satma imkanı da var. Yasaya göre, 500 kilovata kadar elektrik üreten sistem kurup devlete elektrik satmak için şirket kurmak da gerekmiyor. Bireysel kullanım için yapılacak yatırımı biraz yüksek tutup ihtiyaçtan fazla elektrik üretmek ve bir gelir kapısı yaratmak da mümkün.
İş yerleri için ise daha cazip fiyatlar olabildiğini kaydeden Yenen, gündüz saatlerinde elektrik tüketimi artan AVM, market, şirket ve fabrikalar iş yerleri için ideal çözümün güneşten elektrik üretmek olduğuna işaret ederek, güneş panellerini mevcut çatılara, otopark üstlerine, yakınlardaki boş alanlara, hatta bina cephelerine monte etmenin mümkün olduğunu söyledi.
Yenen, tüketildiği yerde elektrik üretmenin birçok ekonomik katkısı bulunduğuna değinerek, şöyle devam etti:
Halihazırda üretilen elektriği yaklaşık yüzde 20si bir yerden bir yere iletim esnasında kayboluyor ya da kaçak kullanılıyor. Devletin, elektrik üretildiği yerde tüketileceği için sağlayabileceği ekonomik faydanın başında bu geliyor. Ayrıca, yeni iş alanları ve istihdam olanakları derhal hayata geçecektir. Global ekonomik kriz ve işsizlikle mücadelede ülkemize önemli katkılar sağlayacaktır. Yenilenebilir enerji konusundaki yasa ve yönetmeliklerde öngörülen tarife ve teşviklerin cazip olmasının hem ertesi günü saydığımız olumlu geri dönüşleri sağlamak mümkün olacaktır.
AA 09 Mart Salı 2009
zaman.com.tr