Japonya’da Fukuşima sonrası enerji tasarrufu kampanyaları hızla artıyor
On yıllar boyunca Tokyo’daki evlerinde kullanılmayan odalarda elektriğin kapalı olup olmadığını önemsemeden yaşayan Masayoshi Sakurai ve çocukları şimdi buna özenle dikkat ediyor.
Şirket çalışanı Sakuri bu durumu “Karım elektriği kapatmak konusunda başımızın etini yerdi çünkü yüksek elektrik faturalarından endişelenirdi. Şimdi hepimiz klima kullanımını azaltarak, bilgisayarları kapatarak enerji tasarrufu yapmaya başladık” şeklinde açıkladı.
Sakuri, Japonya’da medya kampanyaları ile başlayan ve hızla büyüyen setsuden (Japonca’da enerji tasarrufu) hareketinin bir parçası. Bu hareket elektrik tüketiminin azalmasına destek vermeyi amaçlıyor.
Yenilenebilir enerjilerin kullanımını arttırmak için lobi yapan bir örgüt olan Soft Energy Project’ten Kazuko Sato’ya göre “Setsuden için kamu desteği oldukça güçlü çünkü insanlar Fukuşima nükleer felaketinin yarattığı gibi elektrik kesintilerinden endişe duyuyorlar”.
Sato, Inter Press Service (IPS)’e yaptığı açıklamada ülkede artan enerji tasarrufu halinin, milli politikanın desteklediği nükleer enerjinin yerine temiz enerjinin geçmesi için bir şans oluşturan yeni bir trend olduğunu söyledi. Ayrıca yeşil aktivistlerin mücadelesinin enerji tasarrufunu, nükleer enerjinin yasaklanmasına bağlamak olduğunu da ekledi. “Yenilenebilir ve güvenli enerjiyi ön plana çıkarıp, Japonya’nın nükleer enerjiye bağımlılığını azaltmak için, şuan ki enerji tasarrufu halini korumak oldukça önemli. Kamu desteğinin geçici olması konusunda endişeliyim” dedi.
Rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynakları Japonya’nın toplam enerji tüketiminin yüzde 2’sinden azını karşılıyor.
Neon ışıklarıyla ünlü ve hareketli başkentlerden Tokyo şimdi daha yavaş trenlerin çalıştığı ve karanlık binaların olduğu bir şehre dönüştü. Greenpeace Japonya’daki enerji uzmanlarından Hisayo Takada, bu tür gelişmelerin önemli olduğunu ancak halkın kızgınlığını nükleer enerjiye karşı dönüştürmek konusunda yeterli olmadığını dile getiriyor: “Enerji tasarrufu konusundaki duyarlılık tamamen semboliktir. Sıkıntı zamanlarında herkes bir dayanışma göstergesi olarak sürüye uyuyor. Daha önemli olan tehlikeli nükleer enerjiye karşı daha derin bir cephe oluşturmaktır”.
11 Mart’ta yaşanan büyük deprem ve tsunaminin Japonya’nın en büyük nükleer santrali olan Fukuşima’daki santrali tahrip etmesi devleti, ulusal ihtiyacın yüzde 30’unu karşılayan nükleer enerji konusunda politikalarını değiştirmeye zorladı.
Japonya şuan 15’i çalışan 54 nükleer reaktöre sahip, bunların bazılarına Fukuşima felaketinden sonra önlem olarak zorlama testleri uygulanıyor.
Federation of Electric Power Companies’e göre sonuç olarak; Temmuz ayında on temel kuruluştan sağlanan toplam elektrik 2010 ile kıyaslandığında yaklaşık yüzde 9 ya da 83 bilyon kilowatt saat azaldı.
Ünlü Japon yazar Kazutoshi Hanto bir Japon televizyonuyla yaptığı röportajda, şuandaki enerji tasarrufu çabalarını 1945’te insanların ülkeyi yeniden kurmak için gösterdiği savaş sonrası çabalara bağladı ve “Enerji tasarrufundaki ulusal birlik, savaşın hemen ardından ülkeyi yeniden inşa etmek için tek bir bilinçle çalışan Japonların çabalarını yansıtıyor. Japonya’da en kötü nükleer felaketten sonra yeni fikirler ve çabalar var” dedi.
Başbakan Naoto Kan ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 20’sini rüzgar ve güneş gibi ALTERNATİF enerji kaynaklarından sağlamak için ulusal bir amaç ortaya koydu. Japonya, kamu birimlerinin bu kaynaklardan elde edilmiş elektriği devlet tarafından belirlenmiş fiyatlarla alınmasını sağlayacak bir yasa çıkaracak.
Çevrecilere göre; bunlar oldukça geç kalmış adımlar. Ayrıca, araç gereç üreticileri arasında enerji tasarrufu sağlayan ürünler üretmek gibi artan bir ilgi var. Toshiba Corp ve Mitsubishi Electric Corp gibi önde gelen şirketler geçen ay, enerji tasarrufu yapmak için kullanılan bilgisayar sistemleri ve güneş panelleri kullanacak gelecek nesil evlerin yapılması için işbirliği yaptı.
Fukuşima felaketinden sonra radyasyonun geniş alanlara yayılması korkusu Japonya’da nükleer enerjiye karşı yükselen bir tepki oluşturdu. İşletmeci Tokyo Electric Power Company yüksek tazminatlarla mücadele ediyor.
Sato “Bugünlerde yaşadığımız zor zamanlar bize kaçırmamamız gereken bir şans sunuyor. Felaket sonrası Japonya değişmek zorunda ve bu ancak daha güvenli bir Japonya yaratmak için uzun süreli bir yaklaşım oluşturarak gerçekleştirebiliriz” dedi.
Suvendrini Kakuchi - Tokyo IPS (Inter Press Service) Çeviri : Hande Turhan
www.yesilgazete.org
24 Ağustos 2011