Alman hükümeti, yenilenebilir enerji için destek arayışında
Almanyada nükleer santrallerin kapatılması ve yenilenebilir enerjiye geçiş çerçevesinde ülkenin enerji politika çizginin yeniden çizilmesiyle ilgili tartışmalar devam ediyor. Japonyadaki Fukuşima nükleer felaketinden sonra canlanan bu tartışmalar hükümetteki partileri zor duruma düşürmüş, geçen sene nükleer enerjiyle devam diyen bu partileri enerji politikalarını yeniden gözden geçirmeye zorlamıştı.
Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Başbakan Angela Merkel, Fukuşimanın patlak vermesinden kısa süre sonra ülkedeki 1980 yılından önce kurulmuş 7 nükleer santralin moratoryum olarak isimlendirdiği 3 aylık bir süre için şimdilik kapatılmasını kararlaştırmıştı. Moratoryumun biteceği tarih 15 Hazirana yaklaştıkça hükümetin şimdilik kapatılan akıbeti ve diğer santrallerin faaliyet süresi ile ilgili alacağı karar merakla bekleniyor. Hükümet santrallerin kapatılma konusunda net bir tarih açıklarsa yenilenebilir enerjiye geçişle ilgili proje planlamaları yapabilecek ve ayrıca muhalif partileri de bu yönde işbirliğine zorlayabilecek. Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Başkanı Horst Seehoferin teklif ettiği 2020 yılında karara varma ihtimalinde, Yeşiller ve Sosyal Demokratların (SPD) önceden kararlaştırdığı 2022 yılından da önce kapatılmış olacak.
Bu çerçevede Başbakan Merkel, çok acilen yenilenebilir enerjiye yönelinmesi gerektiğini değişik vesilelerle dile getiriyor. Bu haftanın başında Baltık Denizinin kıyısında ilk ticari rüzgâr parkının açılışını yapan Merkel, "Yenilenebilir enerji çağına hızlı ulaşmak istiyorsak şartları iyi değerlendirmeli ve önümüzdeki engelleri kaldırmalıyız. Bunun için herkes üzerine düşeni yapmaya hazır olmalı." dedi. Baltic 1 isimli rüzgâr parkı üç yılda kuran EnBW şirketi, 21 adet rüzgâr jeneratörle 50 bin haneyi elektrik sağlamış olacak. EnBW CEOsu Hans Peter Villis ikinci bir park kurmak istediklerini, ama bunun için hükümet tarafından siyasi altyapı oluşturulması gerektiğini belirtti. Villis Baltic 2 için 2 milyar Eurodan fazla yatırım söz konusu olduğuna da dikkat çekti. Merkel ise özel kredi programından bahsederek, 5 milyar Euro bütçeli bu programa yeni teknolojilere yatırım yapılacağını söyledi.
Genel gelişmeye bakılırsa Merkelin yenilenebilir enerjiye geçiş sürecinin hızlandırmak istediği ortada. Ama diğer taraftan CDU ve CSUnun parti tabanında nükleer enerjiyi destekleyenlerin sayısı az değil. Özellikle Fransa, Çek Cumhuriyeti ve diğer ülkelerden nükleer santrallerde üretilen elektriğin ithal edilmesi söz konusu olunca bu oranın artacağı kesin.
JAPONYADA FUKUŞİMADAN SONRA TSURUGA KORKUTUYOR
Fukuşimada nükleer felakete maruz kalan Japonlar şimdi ise ülkenin batısındaki Tsurugadaki nükleer santralden dolayı kaygılanıyor. Santrali işleten Japan Atomic Power Co. şirketinin yaptığı açıklamaya göre bu santralde yüksek derece radyasyon tespit edildi. Bu radyasyonun çevre yayılmadığını savunan şirket, sorunun soğutma sisteminden kaynaklandığı tahminine yer verdi. Kyoto kentine ise 90 kilometre yakınında olan Tsuruga, başkent Tokyoya ise 350 kilometre uzaklıkta.
www.timeturk.com/tr
03.05.2011