Yeşil ürünlere kâr engeli
Yeşil ekonomi yüksek kârlılıkla eleştiriliyor. Murat Sungur Bursa, "Çevreci diye satılan ürünlerin normalden 2 kat pahalı olmasını gerektiren bir maliyet farkı yok" dedi.
Küresel ekonomi son 30 yılda yüksek bir fatura ödeyerek krizlere rağmen iki kat büyümeyi başardı. Tüm gezegen adına kesilen bu faturada, doğal kaynakların yüzde 60ının geri döndürülemeyecek şekilde tükendiği yazıyor. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere bütün taraflar kafa kafaya vererek bu soruna dur demenin yollarını arıyor. Bu alanda yapılan küresel yatırımlar 700 milyar dolara ulaştı. Evimize giren her ürünün yeşil versiyonu var. Ancak araştırmalar bu ürünlerin tüketicilerin çok küçük bir bölümü tarafından satın alındığını gösteriyor. Ciddi pazar haline gelen yeşil ekonominin en büyük sorunu yüksek fiyatlar. Tüketicilerin yüzde 80i yeşil ürünü "pahalı" olduğu için almıyor.
MALİYET FARKI ÇOK DEĞİL
Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sungur Bursa, yeşil ekonomi içinde yer alan şirketlerin agresif olduklarını söylüyor. Bursaya göre şirketler geleneksel ile yeşil ürün arasındaki Ar-Geye dayalı maliyet farkını telafi etmek için kâr marjlarında daha ılımlı olmalılar. Bursa, "yeşil" ürünün etiketindeki fiyatı yaratacak maliyet açığının gerçekte olmadığını belirtti.
Ar-Ge giderleri oldukça yüksek
Beyaz eşya ve elektrikli ev aletleri şirketlerinin yöneticileri, Bursanın eleştirilerini yanıtladılar. Uluslararası bir markanın pazarlama yöneticisi, "Bu ürünler yüksek teknoloji harikaları. Elektrik ve su tasarrufu sağlıyorlar. Ciddi yatırımlar yapıldı. Bu farkın etikete yansıması çok doğal, bizler de kâr elde ederek hayatta kalıyoruz. Ancak teşvikler olursa fiyatlar düşebilir" şeklinde konuştu.
Teşvik olmalı
Özellikle İskandinav ülkeleri başta olmak üzere yeşil ekonominin belli bir aşama kaydettiği pazarlarda devletin önemli roller üstlendiğini anlatan Murat Sungur Bursa, teşvik mekanizmasının daha etkin devreye girmesiyle maliyet farklarının da ortadan kalkabileceğini belirtti. Bursa, yeşil üretim ya da enerji tasarrufu sağlayan ürün geliştiren firmalara teşvikler verildiği takdirde maliyetlerin düşeceğini, bunun da market fiyatlarına yansıyarak kitleselleşmeyi sağlayacağı görüşünde. Bursaya göre çevreci olmayan ürünlerin üretimi de kamu tarafından kısıtlanmalı.
Mutlak güven duyulmuyor
Çevreci üretime karşı da tıpkı bir dönem organik ürünlere olduğu gibi şüpheyle yaklaşıldığını ifade eden Murat Sungur Bursa, markaların bu ürünlerin yarattığı enerji tasarrufu ve çevre katkısını tüketiciye daha iyi anlatmaları gerektiğini belirtiyor. Bursaya göre bu ürünlere belli bir maliyet ödemeyi gözden çıkaran kişiler, amacına yeterince ulaşıp ulaşmadıkları konusunda emin olamıyorlar.
www.sabah.com.tr / ekonomi
01.09.2013