"Yenilenebilir enerjiye ihtiyacımız var"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarını çok hızlı arttırması gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin büyüme hızından daha hızlı büyüyecek bir yenilenebilir enerji kaynakları yapılanmasını sağlamamız lazım. Türkiye daha hızlı büyürse, ithal ettiğimiz doğalgazı daha fazla ithal etmek zorunda kalırız” dedi.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın katılımıyla Wow Otel’de gerçekleştirildi. Düzenlenen kongreye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın yanı sıra AK Parti Malatya Milletvekili -Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mahmut Mücahit Fındıklı, Türkiye Rüzgar Enerjisi (TÜREB) Mustafa Serdar Ataseven, Avrupa Birliği Rüzgar Enerjisi Birliği CEO’su Christian Kjaer ve çok sayıda konuk katıldı.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bahaneler üretilmeden yenilenebilir enerji konusunda çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye bir tercih yaptı ve Türkiye yaptığı tercihlerde özel sektör eliyle büyümeyi ve serbestleşen büyüyen piyasada çevreyle uyumlu, çevreyle beraber enerji yapılandırmasını oluşturmaktadır. Türkiye büyümektedir. Bu büyümesini karşılayacak olan yapılanmayı mutlaka sağlamak zorundadır. Enerji sektörünün birçok mazereti olabilir. Ama Türkiye’nin büyümesini sağlayacak olan enerji arzıyla ilgili herhangi bir mazereti olamaz. O yüzden bizler öngörülen büyüme rakamlarını dikkate alarak ondan daha fazla büyümeyi hedefleyecek bir yapıyı kurgulamamız lazım” dedi.
Sistem, boşluğu affetmez
Bakan Yıldız yenilenebilir enerji kaynakları arttırılmazsa Türkiye’nin daha çok enerji ithal edeceğini belirterek, “Sürdürülebilir bir enerji ve gelecek için mutlaka iklim değişiklerine, çevre hassasiyetlerine ve yenilenebilir enerji kaynaklarına önem vermemiz lazım. Burada hem kamuya hem özel sektöre düşen görevler var. Eğer biz Türkiye’nin büyümesini yenilenebilir enerji kaynaklarından yeterince yapmazsak sistem boşluğu affetmez ve yerine her zaman şikayet ettiğimiz o fosil kaynaklardan bahsederiz. İthal ettiğimiz petrol ve doğalgazdan bahsederiz. O yüzden büyüme hızını dikkate almamız lazım ve o büyüme hızını daha da aşacak, Türkiye’nin büyüme hızından daha hızlı büyüyecek bir yenilenebilir enerji kaynakları yapılanmasını sağlamamız lazım. Böyle olmazsa ne olur? Türkiye daha hızlı büyürse, ithal ettiğimiz doğalgazı daha fazla ithal etmek zorunda kalırız. O yüzden Türkiye enerji kaynaklarını çeşitlendirerek, nükleer güç santrallerini de dahil ederek ve onu da yenilenebilir enerji kaynakları kapsamında alarak yoluna devam etmektedir” diye konuştu.
Enerji sektörüne 6 aylık önlisans şartı
Enerji sektörüyle ilgili ciddi kararların alındığını belirten Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü; “1 Kasım 2007’de başlayan rüzgarla alakalı çalışmanın daha hızlı yürüyebileceği ve artık kamu mazeretleri yerine özel sektör mazeretleri konuşacağımız bir ortama giriyoruz. 11 bin megabayt civarında uygun bulunmayla birlikte bir lisans verildi. Şimdi bunun mutlaka gerçek yatırımcılarla beraber realize edilmesi lazım. Çünkü biz bir geçim hattı düzenliyoruz. Daha önce yatırımlarını gerçekleştirecek olanlara bir öncelik vermemiz lazım. O yüzden yeni taslağımızda mevcut üretim lisansı olup da, inşaat öncesi süresini bitirmeyenler veya bitiremeyenler 6 aylık bir ön lisansa tabii olacaklar. Bu yatırımları hızlandırma adına bir madde olacak. Mutlaka herkese belli bir süre içinde bu çalışmalarını bitirme zorunluluğu getiriyoruz.”
Rüzgar enerjisinde 16ncı sıradayız
Sektöre desteklerinin süreceğini belirten Bakan Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü; “Biz her zaman özel sektörün gerçek yatırımcının yanı başındayız. İşlerin kolaylaşması için yardımda bulunacağız. Türkiye güneş, rüzgar, biyokütle gibi yenilebilir enerji kaynaklarını kullanmak zorundadır. Yüzde 30’lar civarında toplam üretimdeki payını bu kaynaklardan sağlamak hedefindedir. 2023 yılına kadar enerji yapısına koyduğumuz bu hedefler mutlaka gerçekleşmek zorundandır. Çünkü AB’de Türkiye’nin kurulu gücünün iki katı kadar daha fazla rüzgar var. İşletmecilik açısından baktığımızda biraz daha Türkiye’nin kullandığı elektrikten az, dünyada 5 katı kadar kurulu güç var. İki katı kadar da işlettiği elektrik gücü var. ABD özellikle 2011 yılında yaptığı atak hala Çin’in 1’inci sırada oluşunu değiştirmedi. Ama 2011 yılında rüzgara en çok yatırım yapan ülke ünvanı kazandı. Almanya bu iki ülkeyi takip eden 3’üncü ülke oldu. Bizler 17’inci büyük ekonomi arasında bulunmamıza rağmen dünyada rüzgar işletmeciliğinde 16.sıradayız. Mutlaka ilk 10’a girmeliyiz. Bu bizim istemediğimiz temenni etmediğimiz ama zorunlu hale geldiğimiz bir durum olabilir. Bizim daha fazla daha hızlı rüzgarla ilgili çıkışımızı yapmamız lazım. Eğer biz Türkiye’nin büyüme hızından daha hızlı büyüyemezsek yenilenebilir enerji kaynaklarından, mutlaka fosil enerji kaynaklarına müracaat etmek zorunda kalırız. Bu bizim istemediğimiz, temenni etmediğimiz ama zorunlu hale geldiğimiz bir yapıya girebilir. O yüzden Türkiye’nin önündeki 11 yıl ithal enerji kaynaklarını azaltacağımız ama üretmediğimiz kadar da ithal enerji kaynaklarını artacağı bir dönemdir.”
www.geleceginenerjisi.com
08 Kasım 2012